Yapılar Kitabı - Tezkiretü'l-Bünyan ve Tezkiretü'l-Ebniye (Mimar Sinan'ın Anıları)

4.3/5 ( ratings)

Büyük uygarlıklar, büyük yapıtlarla var olur, onlarla anılır, tarihte iz bırakır, geleceğe kalırlar. Büyük edebiyat, düşünce, sanat yapıtlarıdır bunlar; önemli bilimsel atılımlar, kimi zaman çağları değiştiren teknolojik başarılardır. Ama bütün bu saydıklarımız arasında, en çok göze çarpan ve en çok akılda kalanı, mimari yapıtlardır kuşkusuz. Kentlerin siluetini değiştiren görkemli bayındırlık yapıları, tapınaklar, anıtlardır. Mısır denince Piramitler, Eski Yunan Uygarlığı denince Parthenon, Ortaçağ denince eski Avrupa kentlerinin Gotik katedralleri gelir hemen gözümüzün önüne.

Yaklaşık altı yüzyıl boyunca çok geniş bir coğrafyaya yayılan ve bu topraklarda varlığının somut izlerini bırakan Osmanlı uygarlığı için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Bugün Bosna'dan Yemen'e, Bağdat'tan Cezayir'e, Doğu Akdeniz çevresinin neredeyse her köşesinde, Osmanlı dehasının ürünü yapılar, camiler, hanlar, hamamlar, köprüler, bu köklü uygarlığın anısını canlı bir biçimde yaşatıyor. Şaşırtıcı olansa, bu izlerin büyük bölümünün, kent siluetlerine atılan bu imzaların çoğunun, bir büyük yaratıcıya, Osmanlı altın çağının büyük ustası Mimar Sinan'a ait olmasıdır. Yüz yıla yaklaşan ömründe, Osmanlı mimarlığına en önemli başyapıtlarını armağan eden bu önemli yaratıcının ardında bıraktığı silinmez izlerin sayısı, başka ünlü mimarların bıraktığından kat kat fazladır.

Bu büyük ustanın, kendi ağzından anılarının yer aldığı Tezkiretü'l-Bünyan ve Tezkiretü'l-Ebniye adlı iki önemli metin, Yapılar Kitabı başlığı altında ilk kez bir arada ve eksiksiz bir "eleştirel basım" niteliğinde yayımlanıyor.