İnsan bir ecza kabına benzer. Budala, fosfor ya da herhangi bir elektromanyetik madde açısından beyni en yoksul olan insandır; beyninde gereğinden fazla bu maddelerden bulunan kişilere de deli deriz; ortalama insanda bu maddeler azdır; kafası uygun miktarlarıyla doyuşmuş kişiyse dâhidir. Durmadan sevdalanan insanlar, hamallar, dans meraklıları, oburlar, elektrik aygıtlarının gücünü yerinde kullanmayan kişilerdir.
Balzac'ın ilk kez 1834 yılında yayımlanan romanı Mutlak Peşinde'nin kahramanı Balthazar Claës, bir rastlantı sonucu kimyayla tanışır ve bütün yaşamını "mutlak" adını verdiği bir tözü, bir tür "felsefe taşı"nı bulma uğraşına adar. Bu tutkusu bütün servetini çarçur etmesine, karısının ölümüne, ailesinin mutsuzluğuna neden olsa da, bilgi açlığıyla sarhoş olan Balthazar'ın adı sonunda "Simyacı Balthazar"a çıkacaktır. Mutlak Peşinde, Balzac'ın "tutku"nun klasik bir analizini yaptığı en önemli romanlarındandır.
İnsan bir ecza kabına benzer. Budala, fosfor ya da herhangi bir elektromanyetik madde açısından beyni en yoksul olan insandır; beyninde gereğinden fazla bu maddelerden bulunan kişilere de deli deriz; ortalama insanda bu maddeler azdır; kafası uygun miktarlarıyla doyuşmuş kişiyse dâhidir. Durmadan sevdalanan insanlar, hamallar, dans meraklıları, oburlar, elektrik aygıtlarının gücünü yerinde kullanmayan kişilerdir.
Balzac'ın ilk kez 1834 yılında yayımlanan romanı Mutlak Peşinde'nin kahramanı Balthazar Claës, bir rastlantı sonucu kimyayla tanışır ve bütün yaşamını "mutlak" adını verdiği bir tözü, bir tür "felsefe taşı"nı bulma uğraşına adar. Bu tutkusu bütün servetini çarçur etmesine, karısının ölümüne, ailesinin mutsuzluğuna neden olsa da, bilgi açlığıyla sarhoş olan Balthazar'ın adı sonunda "Simyacı Balthazar"a çıkacaktır. Mutlak Peşinde, Balzac'ın "tutku"nun klasik bir analizini yaptığı en önemli romanlarındandır.