Ve yıllar geçmişti aradan, az zaman değil, yetmiş yıl.
İşte şimdi köye gidiyoruz.
Doğduğu köy Şebinkarahisar'ın Yaycı köyü, 6-8 kilometre ötede. Yol yok ama, traktör gider dediler. En sonunda yüksek karoserli bir araba bulduk ve köye vardık. Herkes "merhaba" diyor. Anlattık, ayranlar içtik. Köyün bütün adamları, herkes, teker teker "merhaba" dedi, yine ayranlar tazelendi. Sonra hep birlikte düştük köyün yollarına. Peder evini arıyor. Sağa saptık, sola saptık, sonunda, "İşte burasıydı" dedi. Gösterdiği yerde ev mev yoktu. Harabe olmuş. Karşımızda büyük taşlarla örülmüş bir duvar yığını vardı. Belli ki ev yıkılmış, zamanla yok olmuştu.
Babam birden köylülere döndü, "Köyün meydanında çeşme vardı, bir sürü yerinden su akardı. Nerede?" dedi.
"Aha burada" dediler.
Ve yıllar geçmişti aradan, az zaman değil, yetmiş yıl.
İşte şimdi köye gidiyoruz.
Doğduğu köy Şebinkarahisar'ın Yaycı köyü, 6-8 kilometre ötede. Yol yok ama, traktör gider dediler. En sonunda yüksek karoserli bir araba bulduk ve köye vardık. Herkes "merhaba" diyor. Anlattık, ayranlar içtik. Köyün bütün adamları, herkes, teker teker "merhaba" dedi, yine ayranlar tazelendi. Sonra hep birlikte düştük köyün yollarına. Peder evini arıyor. Sağa saptık, sola saptık, sonunda, "İşte burasıydı" dedi. Gösterdiği yerde ev mev yoktu. Harabe olmuş. Karşımızda büyük taşlarla örülmüş bir duvar yığını vardı. Belli ki ev yıkılmış, zamanla yok olmuştu.
Babam birden köylülere döndü, "Köyün meydanında çeşme vardı, bir sürü yerinden su akardı. Nerede?" dedi.
"Aha burada" dediler.