70’li yıllarda tasavvuf yoluna giren, Amerikalı fotoğrafçı, film yapımcısı, ressam ve yazar Shems Friedlander, Toynak Sesini Duyunca Zebra Gelsin Aklına’da klasik tasavvufi sohbet üslubundan ve bu geleneğin vazgeçilmez bir unsuru olan derviş menkıbelerinden güç alarak modern hayatın rutini içinde sıkılmış, sıkışmış insana kadim hikmeti hatırlatıyor.
Friedlander, hayatın ebedî hakikatlerini açıklayarak hayalle gerçeği, kuru bilgiyle irfanı ayırt etmeyi; eşya ve olayları yeni bir gözle görmeyi, yeni bir bakışla düşünmeyi, her daim uyanık ve zinde kalmayı tavsiye ediyor. İncelikle işlediği kıssalarla gözden kaçırdığımız anları ve bu anların önemini sorgulatarak, bizi sabır, şükür, manevi eğitim, dünyanın geçiciliği gibi en temel meselelerimizle yüzleştiriyor.
Birçok üniversitede ders veren, hâlen Mısır’ın en saygın yükseköğrenim kurumlarından Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde görev yapan ve Kraliyet İslami Araştırmalar Enstitüsü tarafından Sanat ve Kültür alanında 2012’nin “En Etkili 500 Müslümanı” arasında gösterilen Friedlander, Türkçede yayımlanan bu ilk eserinde bizi manevi potensiyelimizi gerçekleştirmeye davet ediyor.
70’li yıllarda tasavvuf yoluna giren, Amerikalı fotoğrafçı, film yapımcısı, ressam ve yazar Shems Friedlander, Toynak Sesini Duyunca Zebra Gelsin Aklına’da klasik tasavvufi sohbet üslubundan ve bu geleneğin vazgeçilmez bir unsuru olan derviş menkıbelerinden güç alarak modern hayatın rutini içinde sıkılmış, sıkışmış insana kadim hikmeti hatırlatıyor.
Friedlander, hayatın ebedî hakikatlerini açıklayarak hayalle gerçeği, kuru bilgiyle irfanı ayırt etmeyi; eşya ve olayları yeni bir gözle görmeyi, yeni bir bakışla düşünmeyi, her daim uyanık ve zinde kalmayı tavsiye ediyor. İncelikle işlediği kıssalarla gözden kaçırdığımız anları ve bu anların önemini sorgulatarak, bizi sabır, şükür, manevi eğitim, dünyanın geçiciliği gibi en temel meselelerimizle yüzleştiriyor.
Birçok üniversitede ders veren, hâlen Mısır’ın en saygın yükseköğrenim kurumlarından Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde görev yapan ve Kraliyet İslami Araştırmalar Enstitüsü tarafından Sanat ve Kültür alanında 2012’nin “En Etkili 500 Müslümanı” arasında gösterilen Friedlander, Türkçede yayımlanan bu ilk eserinde bizi manevi potensiyelimizi gerçekleştirmeye davet ediyor.