Adlandırılmayan yoktur ve ad koyunca ölüyor her şey. sözcüklerle anlatılmayan şeyler var hâlâ. Çelişkisiyle hem aşkın hem içkin olan. O yüzden dille işlenen çok cinayet var. Eş zamanlı katiller ve maktulleriz hayatlarımıza. Değilsek azmettirici...
Doğaya kulak verin, o sözsüz konuşmalara. Salyangoz izlerine, sinek vızıltılarına, derinden uğuldayan ormana, güneşe karşı gerinen su kristallerine; daha birçok şeye yeniden... Dil hapishanen neden bu kadar kalabalık?
Adlandırılmayan yoktur ve ad koyunca ölüyor her şey. sözcüklerle anlatılmayan şeyler var hâlâ. Çelişkisiyle hem aşkın hem içkin olan. O yüzden dille işlenen çok cinayet var. Eş zamanlı katiller ve maktulleriz hayatlarımıza. Değilsek azmettirici...
Doğaya kulak verin, o sözsüz konuşmalara. Salyangoz izlerine, sinek vızıltılarına, derinden uğuldayan ormana, güneşe karşı gerinen su kristallerine; daha birçok şeye yeniden... Dil hapishanen neden bu kadar kalabalık?