Ülkü adını alan ve en iyi insanların çağlar boyunca uğrunda savaştıkları bütün yüce kavramlar, adalet, özgürlük, eşitlik, insan hayatına saygı; bütün bunlar şu birkaç kelimeyle özetlenebilir: Hiçbir zaman, başkasının heveslerine alet olmak gibi alçaltıcı bir duruma düşmemek.
Her birimizin ve herkesin bu özlemi, görüyoruz ki, toplumsal zorunlulukların en genel ve en kaçınılmaz olanı ile birleşiyor. Bir toplum düşünelim ki, orada herkese, başkalarını kendi heveslerine alet edebilme yetkisi verilmiştir. Böyle bir toplum için iki yoldan başkası yoktur: Ya dağılma ya da zorbalık. Çünkü, ya en güçlüler en güçsüzleri sömürmek üzere bir araya gelecektir ki, bu nazikliktir. Ya da herkes herkesle savaşacaktır, bu da taş devrine dönmektir.
Ülkü adını alan ve en iyi insanların çağlar boyunca uğrunda savaştıkları bütün yüce kavramlar, adalet, özgürlük, eşitlik, insan hayatına saygı; bütün bunlar şu birkaç kelimeyle özetlenebilir: Hiçbir zaman, başkasının heveslerine alet olmak gibi alçaltıcı bir duruma düşmemek.
Her birimizin ve herkesin bu özlemi, görüyoruz ki, toplumsal zorunlulukların en genel ve en kaçınılmaz olanı ile birleşiyor. Bir toplum düşünelim ki, orada herkese, başkalarını kendi heveslerine alet edebilme yetkisi verilmiştir. Böyle bir toplum için iki yoldan başkası yoktur: Ya dağılma ya da zorbalık. Çünkü, ya en güçlüler en güçsüzleri sömürmek üzere bir araya gelecektir ki, bu nazikliktir. Ya da herkes herkesle savaşacaktır, bu da taş devrine dönmektir.